Serçeleri çok severim,
Sanki tüm yaşamlarını
tükenmeyen bir sevinç ve mutluluk içinde, biteviye cıvıldayıp oynaşarak
geçirirler.
Bu şirin minnacık şeyler
hakkında bilgim arttıkça, saygım da giderek artıyor.
Günlerdir yuva kurmalarını
seyrediyorum.
Ağızlarında dallar, otlar
komşumun çatısında hummalı bir şekilde çalışıyorlar.
Evrende hiçbir serçenin
yuvası bir diğerine benzemezmiş.
Aklıma ‘üç oda bir salon’
kapatılmış balkonlarıyla memleketimin sevimsizlik örneği ve de ayni zamanda
‘bir örnek’ apartmanları geldi.
Sonra neden doğada
‘depresyonda serçe’ olmaz birden anlayıverdim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder