6 Mart 2012 Salı

Yeşil naylon yağmurluğum




Dokuz yüz ellili yıllarda, Erzurum'un bugün anımsayamadığım uzak bir köşesinde çocukluğumun üç güzel yılını yaşadım. 
Babam, adı 'Tohum ıslah İstasyonu' olan bir devlet çiftliğinin müdürüydü.
Damlardan sarkan buzlar, ay ışığının parlattığı  soğuk beyaz  geceler, sabahları   uğrayan atlı kızak, akşamları aydınlatan  Luks lambasının dibi pembeli yeşilli parlak beyaz  gömleği, mutfaktaki sıcak  kocaman kuzine ve yeşil naylon yağmurluğum, hala anılarımda canlı gibi.
Sabah güneşinin  karlardaki  kırmızılığı silinirken, o zamanki deyimiyle müessesenin atlı kızağı kardeşimle beni evden alır ve okula götürürdü.
Evdeki yaşamım ise bugünün televizyon çocuklarına göre inanılmaz ölçüde zengindi. Ufuktan, ufuğa uzanan bir oyun alanı, her sabah onu keşfetmem için sanki beni beklerdi.
İlk hırsızlığımı olanca masumiyetimle havuç tarlasında gerçekleştirdim. 
Mısır püsküllerinden gazeteye sararak yaptığım ve sanki ciğerimi delen sigaranın ilk dumanını orada içime çektim. Köpeklerim, kedilerim onların yavruları, atlar, taylar ve palandöken dağlarının inanılmaz zenginlikteki çiçekleri arasında geçen yıllarım ne kadar güzeldi.
Ama bir şeyi hiç unutamıyorum!
Sevgili babamın Amerika'dan getirdiği yağmurluğum.
Onun sayesinde ben ve tüm yaşadığım çevre plastik bir giyim eşyasıyla ilk kez tanıştı sayılır.
Dikişsiz, suyu geçirmeyen ütü gereksinimi olmayan böyle bir giyim eşyası o günlerin bir mucizesi gibi görünüyordu hepimize.
Annemin söylemesine karşın ben onu okulun içerisinde hatta sınıfta bile çıkarmamayı yeğledim.
Kazandığım farklılık bende anlayamadığım bir keyif oluşturmuştu.
Sanki hep benden bahsedildiğini ve kıskanıldığımı sanıyordum.
Ama çok sürmedi.
O meşum günde her şey birden bitiverdi.
Kızarmış sobanın yanında terleyerek hava attığım bir ders arasında, mucize yağmurluk üzerimde eriyip yok oluverdi.
Acaba neden güzel şeylerin güzelliğini salt içimizdeki benle paylaşmak yetmez bize.
Kimimiz bir dost arar, kimimiz bir düşman, güzelliklerini paylaşmak ya da kıskandırmak için.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder